21. Asır sinemasının parlayan yıldızı Güney Kore. Kim-Ki Duk, Chan-wook
Park, Joon- Ho Bong gibi nice yeteneklerle sinemaya farklı bakış açıları
kazandıran Güney Kore’den Hong-Jin Na da önemli bir başarı sergiliyor.
‘Memories of Murder’ gibi bir mihenk taşına selam dururcasına benzer bir
sistem eleştirisini de yapmayı ihmal etmiyor. Alışılagelmiş seri katil
filmlerinin klişelerini de altüst ediyor. Katil başından itibaren
gözümüzün önünde, üstelik bir müddet sonra karakolda ifade verirken
suçlarını da itiraf etmeyi ihmal etmiyor. Amerikan klişesi karizmatik ve
kahraman polisler değil, alelade hatta bürokrasinin de etkisiyle her
şeyi birbirine karıştıran beceriksiz polisler var işin başında. İnceden
inceye planlanmış cinayetler, mesaj kaygısıyla biçimlendirilmiş
kurbanlar (Seven), zeki dedektiflerle girilen hem entelektüel hem de
alabildiğine esrarengiz kovalamacalar yok filmde. Güney Kore polis
teşkilatının çürümüşlüğüne ve bürokrasinin siyasi otoritenin oyuncağı
haline gelmesine yönelik ince bir mizah anlayışı var. Yönetmenin ilk
filmi olduğu göz önüne alınınca ismini not etmekte fayda var.
Joong-ho is a dirty detective turned pimp in financial trouble as several of his girls have recently disappeared without clearing their debts. While trying to track them down, he finds a clue that the vanished girls were all called up by a same client whom one of his girls is meeting with right now.
Joong-ho is a dirty detective turned pimp in financial trouble as several of his girls have recently disappeared without clearing their debts. While trying to track them down, he finds a clue that the vanished girls were all called up by a same client whom one of his girls is meeting with right now.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder